10 Eylül 2019 Salı

KUPAYI NADAL, GÖNÜLLERİ MEDVEDEV GÖTÜRDÜ! | Bedri Baykam



Bazı maçlar anlatılmaz yaşanır. Beş saatlik muhteşem bir maç sonrası, kazandığı 19 Slam turnuvasının özet videosunu seyrederek ağlayan bir Nadal’a bakarken ve saatler 04.30’a yaklaşırken, bu maçı size hissettirerek yazmak gerçekten zor bir iş. Öncelikle sizden ricam bir boş zamanınızda 5 saat ayırın ve bu maçı izleyin... 4 saat 50 dakika oynanan bu maçı sahaya çıkış anlarından itibaren başlayarak, 5 saatinizi gözünüzü kırpmadan vererek takip edin...
7-5, 6-3, 5-7, 4-6, 6-4 ile sonuçlanan maçtan önce hiç kimse Medvedev’in bu kadar muhteşem bir dirençle sahada Rafa’yı –özür dilerim- kustururcasına zorlayacağını pek düşünemezdi. Ben dahil herkesin düşüncesi, 23 yaşındaki bu genç finalistin bir set almasının bile kolay olmayacağı şeklindeydi. Rafa canavarının doymak bilmez kupa açlığı ile ilk slam finaline çıkan genç Medvedev nasıl baş edecekti ki?
Sonra maç başladı... Abartmayayım ilk iki oyunu seyrettikten sonra, Medvedev’in bugün Nadal’a hiç de kolay lokma olmayacağını hemen gördüm. O kadar net belirdi ki bu..

İLK İKİ SET: RAFA İMPARATORLUĞUNDAN SAHNELER
İlk iki oyun 1-1 kapandıktan sonra, maça beklenenden çok daha iyi giren Medvedev, Nadal’ın basit hatalarının da yardımıyla servisini kırdı, 2-1 öne geçti. Ancak hemen ardından Medvedev de son puanda basit bir backhand hatası ikramıyla bu “jeste” karşılık verdi ve o da servisini kaybetti. Maça tekrar 2/2’de denge geldi. 4/3’e kadar Her iki oyuncu da servislerini kazanmaya devam ettiler. O oyunda ise, Medvedev 15-40 geri düştü. Ancak kritik anda yaptığı çift hataya rağmen özellikle kısa toplara sanki vücuduyla abanarak girdi ve bu oyunu sanki ipten aldı. Medvedev 5/4 ilerideyken kendi servisinde yine benzer zorluklar yaşadı uzun süren bu oyunda dört kere avantajını kullanamadıktan sonra yine de servisine asılmayı başardı. Ama üçüncü fırsatta, 6/5’de Rafa 30/40’da eline geçen fırsatı kaçırmadı ve çok başarılı bir lobla ilk seti hanesine yazdı: 7/5.
Nadal yine 2. sete de servisiyle başlama şansını yaşadı. Bu sette Nadal 2/1 ilerideyken, Medvedev yine fena sıkıştı. Önce 15/40’da iki harika winner’la dengeyi sağladı, ardından rakibinin dört servis kırma şansını harcamasından sonra 2/2’yi bulmayı başardı. Ardından Nadal 3/2 İleri geçtikten sonra yine rakibinin servisinde 15/40’ta 26 vuruş süren uzun bir ralliden sonra oyunu kapamayı başardı, rakibinin servisini bu sette de nihayet kırdı! Maçın bu safhasında, Nadal’ın egemenliğine karşın, sahada oynanan oyunun kalitesi gözle görülür şekilde artmaya başladı. Mesela set topunda yine harika bir ralli yaşandı ama Medvedev forehandini auta atınca, Rafa 2. seti de 6/3’le cebine attı. Profesyonel döneminde setlerde 2-0 öne geçtikten sonra, Nadal’ın kaybettiği 5 setlik maç sayısı yalnız birdi... O da 2015’de yine ABD Açık’ta İtalyan Fabio Fognini’ye karşıydı. Yani o anda o istisnayı beyninin köşelerinden birine yerleştirmiş olan Nadal dışında herkes, artık maçın sadece formalite icabı devam ettiği gibi bir hisse kapılmıştı.
Bu iki setin ortak noktası, -ki aslında bütün maç içinde bahsedilebilir- oyunun inisiyatifini elinde tutan kişinin Medvedev olmasıydı. Tuttuğum istatistiklere de baktığımızda, maçın tüm temposunun beklenilmedik şekilde Rus tenisçinin kontrolünde yürüdüğünü görebiliyorduk. Medvedev toplara doğrudan “girerek, abanarak” puanları alıyordu veya veriyordu. Özellikle ilk iki sette forehand ve backhand’de çok sayıda basit hata yapmadı, Beklenilmedik anlarda Nadal’a ilaç gibi geliyordu.

3. ve 4. SETLER: MEDVEDEV’İN DEV GERİ DÖNÜŞÜ!
Medvedev, 3. sete kendi servisi ile başlama şansını kullandı. 2/2’ye kadar her iki oyuncu servislerini kazandılar. 30-30’da, Nadal’ın sayı getiren harika bir forehand’inin hemen ardından Medvedev’in bir basit forehand hatası, Nadal’a servis kırma puanı kazandırdı. O da harika bir backhand paralel ile bu fırsatı kaçırmadı, 3/2.
Ondan maç artık şekillenmiş görünüyordu ikisi önde olan Rafa, bu sette de servis kırmıştı. New York’lular o anda en geç 15 dakikaya çıkınca nerede yemek yiyeceklerinin tartışmasını aralarında yapmaya başlamışlardı. EuroSport spikeri Medvedev’in bu maçta artık set almasının pek mümkün olmadığını üstüne basa basa gururla anlatıyordu. Ama Danil Medvedev’in farklı planları vardı... Süratini arttırıp bir sonraki oyunda nefis backhandlerle 15/40’a çıktıktan sonra, Nadal çok güzel iki backhand vole ile durumu kurtarır gibi oldu ama ardından aslında göründüğü kadar basit olmayan hatalarla servisini kırdırdı. Özellikle o andan itibaren Medvedev’in oyununda yine gözle görülür bir yükselme oldu. Hemen sonra kendi servisinde üst üste güzel düz vuruşlar kısa toplar ve oyun fuarında bir backhand vole ile 4/3 öne geçti. Aynı Medvedev, yine kendi servisinde 5/4 öne geçebilmek için çok daha fazla efor sarf etti. Toplara koyduğu yoğun enerji ve oyunu en sert şekilde yönlendirme çabaları onu kaçınılmaz hatalarla bu oyunda 30 /40 geriye düşürdü. Rus tenisçi çok uzun rallilerin seyircilere inanılmaz bir keyif vererek oynandı bu oyunda hızını arttırarak fileye daha sık geldi ve öldürücü smaçlarla işi kendi içinde tatlıya bağladı: 5/4. Hakem hatalarının bana göre çok arttığı ve her birinde oyuncuların Şahin Gözü’ne müracaat etmedikleri için düzeltilmesi de mümkün olmadığı bir ortamda, bu coşmuş Medvedev üst üste attığı ace’lerle, akıllı volelerle ve geri oyununun çılgın ritmine getirdiği şaşırtıcı dengelerle 6/5 öne geçti. Şaşkın bir Nadal, o kritik noktada kendi servisinde 0/40 geri düştü. Medvedev ikinci set topu şansını harcamadı ve nefis bir backhand paralel ile alkışlar arasında bu seti hanesine yazdırmayı başardı! Evdeki hesap çarşıya uymamıştı ve maç artık başka bir düzlemde devam edecekti...
4. sete Medvedev yine kendi servisi ile başladı ve ilk oyunu aldı. 2. oyunsa Medvedev rakibinin bir basit hatası ile servis kırma puanı kazandı ama bunu değerlendiremedi. İşin görüntüde en ilginç yanlarından biri, sanki sahada esas büyük şampiyon Medvedev’di ve onu gelmeyecek çalışmak için varını yoğunu ortaya koyan ve durmadan bağırıp çağıran genç Nadal’dı. Nadal’lın aşırı heyecanlı ve tepkisel hallerine karşı, Medvedev inanılmaz derecede özgüvenli ve “cool”duruyordu. Sonuçta 2/2’de Nadal’ın eline bir servis kırma şansı geçti ancak Medvedev sürpriz şekilde servis vole yaparak bu durumu kurtardı ve rakibinin bir basit hatasıyla 3/2 öne geçti. 5/4’e kadar iki oyuncu de servislerini nispeten kolay kazanmaya devam ettiler. Ama burada dikkat çeken noktalar şöyle her ikisi de yoruldukça oyunun kalitesi düşmedi, sanki ısındıkları için tam tersine arttı! Ayrıca Medvedev, o umursamaz derecede sakin görünen oyunun içine öyle güçlü ve enerji dolu vuruşlar sığdırıyordu ki buna Nadal dahil kimsenin şaşırmaması düşünülemezdi! 5/4 Medvedev İleride iken Nadal kendi servisinde 40-15’i gördü ama sizi temin ediyorum ki o noktada rakibinin olağandışı güzel oyunu gerçekten midesini bulandırdı: Maçın akışı artık Nadal’ın, küstah bağımsızlığı ve umursamazlığı ile Arthur Ashe Arena’yı hipnotize etmiş olan genç Rus sporcuya olan imrenme ve kızgınlığına bir çeşit denge getirme çabası ile sürüyordu! Evet farkındayım bu cümleyi çok karışık oldu ama inanın sahaya yansıyan psikolojiyle bu kadar karmakarışıktı! O oyunun sonunda yine muhteşem ötesi bir backhand passing shot röturla Medvedev çizgiyi buldu ve 4. seti de mucizevi bir şekilde 6/4 kapadı!. Yani şimdi artık maça sil baştan yapma vakti gelmişti 5. setle...

KAPANIŞ PERDESİ
Bu beşinci set tenis tarihinin içinde maçın tamamı ile beraber altın yerini aldı. Ama aslında az daha onun da çok ötesinde, spor tarihinin duvarlarını kırarak yazılmanın eşiğine geldi, orada biraz naz yapıp durdu. Bakın durumlar nasıl gelişti: Nadal yine kendi servisiyle 1-0 öne geçti. Ardından moralim bozuk bir Nadal kendi servisinde 15/40 düştü. Onunda resmen sağlı sollu vuruşları ile Rus tenisçi onu sahanın değişik yerlerine adeta gezmeye yolluyordu. Uzun raliler ve karşılıklı olarak kaçan kolay volelerden sonra Nadal biraz da şansın yardımıyla servisine tutundu. Modern çağ gladyatörleri 2/2’ye kadar böyle geldiler. Sonraki oyunda Medvedev 40-0 öne geçti. Ama o noktadan itibaren de Nadal’ın pes etmeyen dokuz canlı canavar ruhlu kimliği ortaya çıktı. Vurduğu uzun ve açılı toplarla, oyun ritmini sürekli değiştirdiği kesik vuruşlarla, rakibinin otomatiğe bağlanmış mükemmel bir robot gibi her topa yetişen düzenini bozdu. Bu çok uzun oyunun son anlarında Medvedev backhandiyle basit bir hata yaptı ve ardından Nadal kısa bir backhand’le servis kırma işlemini tamamlayıverdi. Ama sonuçta bu puanları kim alırsa alsın önümüzde oynanan tenis göze o kadar farklı geliyordu ki... Medvedev, o anlarda sanki bu spora yeni bir boyut atlatıyordu çaktırmadan... Ardından kendi servisinde Nadal 40-0’ı buldu ve harika bir müdafaa oyunu gösterdikten sonra bu sefer ileriye çıkarak ile durumu 4-2’ye taşıdı. Ardından 4/2’de Medvedev önce bu maçta sık sık yaptığı gibi gereksiz bir drop shot denemesi yapıp kaçırdı, ardından bir de smaç denemesini boşa harcayarak ikinci kere servisini kaybetti: 5/2.
Ama durun, sıkı durun hem de! Medvedev yine son sözünü söylememişti! Önce Nadal’ın servisini rakibinin bir çift hatası ve konsantrasyon kaybı ile kırdı. Ardından 5/3’de kendi servisinde iki maç topu kurtardı: İlkini nefis bir backhand paralel ile, ikincisini ise servis vole oyununa karşı Nadal’ın topu fileye takması ile... Sonuçta bu tarihi oyunun son anlarında gayet sakin bir şekilde iki de ace servis çakan Medvedev, Rafacı seyircileri bayağ korkuttu. Bir noktada, yıllardır her maçı efendi ve sakin bir şekilde izleyen annesi kız kardeşi ve sevgilisi hepsi ayağa kalkarak hakeme, rakibe ve seyircilere her türlü lafı bağıra çağıra onlar bile söylemeye başladılar! Yani anlayacağınız bir adım ötede Medvedev skoru 5/5 yapsa ve maça tekrar ortak olsa, iş gerçekten çığırından çıkacaktı! Ama O kaderi ben maalesef diyorum maalesef olmadı 30-40’ta Nadal fileye çıktı ve Medvedev’in vurduğu lop auta gitti... İşte İspanyol Şampiyon zar zor böyle kazandı 3. maç topunda 19. şampiyonluğunu! Bence bu muhteşem maçta eksik olan tek şey vardı gerilim tarihi adına: Son set tie-break’e uzamalıydı! O seyirci ve bu maçın efsaneler arasındaki yeri bunu gerektiriyordu. Hatta o son ölümcül oyunda, Medvedev de maç topu elde etmeliydi ve izleyiciler artık dayanamayarak gözlerini kapatıp ağlamaşıydılar!

MAÇ HAKKINDA KISA EK ANALİZ
Medvedev, bu maçta gösterdiği performans ve oynadığı oyunla 50 yıldır hayatı tenis etrafında şekillenen benim gibi bir adamın tenis yazılarında yeni bir kavram geliştirmesine neden oldu: O da “risk faktörü”nü, aynen basit hatalar gibi diğer mesela servis Çifte hataları veya aceleri gibi rakamsal bir karşılığa taşıma gereğini ilk defa iliklerime kadar hissetti. Çünkü basit hatta kavramına hiç uymayan başka bir durum var: Medvedev gibi tenisçiler büyük risk alarak bir topu sayıya çevirmek için çok agresif denemeler yaparak risk alıyorlar. Yani “ne olacaksa olsun ben bu puana ağırlığımı koyayım ve topa bir “tokat atarak” işi bitireyim. Artık kesinlikle bu istatistiğinde tutulması gerektiğini düşünüyorum. Yani tenisinin büyük risk alırken yaptığı hatalar, normal git gel toplarında yaptığı basit hatalar değil bu...
Bu maç gerçekten Nadal’ın kazandığı 19 şampiyonluk arasında belki de en büyük heyecanı yaşadığı ve şayet kaybetseydi kendisi için en ağır zararları verebilecek karşılaşmaydı.
Maçın sonunda kupa verme töreninde yine her türlü geleneksel güzel cümleler ve hoş laflar sarf edilirken, benim dikkatimi çeken bir nokta, Nadal’ın her zaman rakibine gösterdiği büyük centilmenlik ve övücü sözleri, beni tatmin edecek şekilde sarf etmemesiydi. Bence bunu herhangi bir kötü niyetten değil, yaşadığı şaşkınlıktan yaptı. Hala oynadığı us dışı maçın şoku içindeydi. Kendisine yepyeni bir oyun anlayışı sunan, daha bu sahalarda çok büyük şampiyonların canını yakacak olan gösterişsiz kişiliğine rağmen çok çarpıcı bir farklı oyun anlayışına imza atan bir rakiple 5 saat didişmek sanki beyninin yarısını alıp götürmüştü...
Bu maçtan sonra Rafael Nadal’ı tebrik ettiğimiz kadar, tenis dünyasının da artık en büyükler seviyesinde yeni bir isim kazandığını tespit etmenin keyfini yaşıyoruz. Umuyorum Medvedev, büyük turnuvalarda eski gözde gencimiz Alman pasaportlu Rus asıllı Zverev gibi hayal kırıklıkları yaratmaz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.