Bu
sütunda yıllardır buluşuyoruz. Ana konumuz siyaset olsa da,
sanat,
sosyal yaşam,
spor,
insan ilişkileri gibi
değişik
konulara girip çıkıyorum. Türkiye’nin gündemi yoğun,
dünyanınki de ondan daha karışık! Bu nedenle ne zaman hangi
konuyu yazacağı konusunda tereddüt eden köşe yazarlarından
biriyim. Yine buna benzer durumlar yaşarken dün bana gelen bir
bilgi, birden öncelik oluşturdu. Halbuki konuya baksanız çok
lokal, normalde bir köşe yazısında görmeyeceğiniz bir sorun...
Ama empati diye bir şey var!
Bu
bilgi bana, arkadaşım olan ve Türk sanat ortamının çok meşhur
ve ülkeye mal olmuş önemli bir isminden geldi. Yani kaynak daha
güvenilir olamaz. Bu çok değerli arkadaşım, ki yakından
tanıyorsunuz, hepimizin yaşadığı veya er geç yaşayabileceği
rahatsızlıklarından birini geçiriyor. Ama maalesef kentin trafik
pratikliği ve “ergonomisinin” bozukluğu nedeniyle bizim
anlayamayacağımız büyük sorunlar yaşıyorlar. Lütfen kendinizi
onların yerine koyarak okuyun bu satırları...
Sevgili
Ekrem İmamoğlu’ndan ve sevgili Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza
Akpolat’tan da özellikle bunu rica ediyorum, bu mektubu yalnız
Belediye Başkanı sıfatlarınızla değil, önce sağlık sorunu
yaşayan vatandaşlarının derdini dinleyen bir başka vatandaş
olarak okumanızı diliyorum. Bu satırların yazarı değerli
sanatçı arkadaşımın eşi...
DOKUNAKLI
BİR EŞ MEKTUBU
“İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına ,
Lütfen
bize bir mucize...
1.
Levent Yeni Sülün Sokak’la, Begonya Sokak arasında yer alan
Ren-Med Diyaliz Merkezi hastaları olarak sağlık sorunlarımızla
ilgili zorlu mücadeleler verirken bir yandan hayata tutunmaya
çalışıyoruz.
Beşiktaş
Belediyesi tüm cadde boyunca bir süre önce kaldırım yenileme
çalışması başlattı. Ren-Med Diyaliz Merkezi, tek yönlü
trafiği olan, ana arter niteliğinde çok işlek ve çok kullanılan
bir cadde üzerinde yer alıyor.
Diyaliz
seansları günde 3 kez 4’er saat süreli. Toplamda, günde 12-14
saat süren yoğunlukla haftanın 6 günü yapılıyor. Hasta giriş
ve çıkışları sırasında ambulanslar, hasta toplu nakil
minibüsleri, özel araçlarla gelen tekerlekli sandalyeli, sedyede
gelen hastalar. Çoğu yaşlı, sakat, yürüyemeyecek ya da yardımla
yürüyecek durumdalar. Beşiktaş Belediyesi bu kaldırım yenileme
çalışmasını başlatmadan önce sıkıntı yaşıyorduk. Yolun
bir tarafı refüjdü, merkezin cadde üstündeki duvar önü yaya
kaldırımıydı. Mecburen
araçlarımızın çekiciler tarafından çekilme olasılığına
rağmen (çoğu kez çekildiler) mecburen kaldırıma park ediyorduk.
Çaresizliğin ne olduğunu her canlı hayatında en az bir kez
yaşamıştır.
Biz
haftada 3 gün bayram, tatil, yılbaşı hiçbirini yaşamadan
aksatmadan diyalize gelmek zorundayız. Ömür boyu!
Kışın
karda, yağmurda park yeri bulamayıp hastaların yol boyunca
araçlarda bekleyerek diyaliz seanslarına geciktiği ıslandığı
günler yaşadık.
Birkaç
gün önce inanılmaz bir güzellikle karşılaştık Beşiktaş
Belediyemiz, diyaliz merkezinin karşısındaki refüje diyaliz
merkezi hastalarının araçlarını rahatlıkla park edeceği 8-10
araçlık
park
yeri yapmıştı. Üstelik refüjdeki hiçbir ağaca zarar vermeden
ağaçların etrafındaki kaldırım taşlarını bile ağaçlara
arabaların yaklaşmalarını engelleyecek şekilde döşeyerek şiir
gibi, inci gibi bir işçilikle bizim gönlümüzü ve takdirimizi
kazanmıştı.
Ağaçların
arasına dikilen sokak lambaları bile mükemmeldi.
Böyle
hizmete alışık olmadığımız için gözlerimize inanamadık. Ve
yıllar sonra ilk kez stres yaşamadan diyaliz merkezine
girebildik. VE BU MUCiZE yalnızca bir gün sürdü. Ertesi seansa
geldiğimizde Beşiktaş Belediyesi bütün o şahane hizmeti yıkmış,
yerle bir etmişti.
Her
yer dağ gibi yıkıntı ve toztoprak içindeydi
Yolun
diyaliz merkezi tarafındaki kaldırıma da artık park edemezdik
çünkü orayı da demir korunaklarla araç park edilemez duruma
getirmişlerdi. Artık
eskisinden de zor durumdayız.
Seansa
giriş ve çıkış sıralarında hasta servisleri, hasta araçları
hastaları indirecek yeterli yer olmadığı için konvoy halinde
caddeyi kaplıyor trafik sıkışıyor.
Protesto
kornalarına maruz kalıyoruz. Araçlardan inip seanslara giren ya da
çıkan hastaların karşılaştıkları zorlukları inanın
tahayyül
edemezsiniz.
‘Herşey
Çok Güzel Olacak’ diye umut ederken bu sorunlarla yaşamak bize
yazgı olmamalı.
Aldığımız
duyumlara göre bir kişi yeşil alan tahrip edildi diye başvurmuş.
Bu doğru değil. Yapılan düzenlemede hiçbir şeye zarar
verilmedi. Ağaçların fotoğraflarını görsellerle takdirinize
sunuyorum. Park yerinin bitmiş o çok güzel halinin fotoğrafını
böyle bir yıkımla karşılaşacağımızı tahmin etmediğimiz
için çekmedik. Ağaçlar esas ikinci yıkımda inşallah zarar
görmemişlerdir.
Biz
sıradan vatandaşlarız, gözümüzle gördüğümüzü bile iki kez
düşünürüz. O nedenle bu konu bizi aşıyor. Büyük masraf ve
emekle yapılan bu hizmetin, nüfuzlu olduğunu duyduğumuz bir başka
kişinin bir şikayeti ile bir günde yıkılması karşısında
‘bizim toplumsal değerlerimize ne oldu?’ diye düşünüyoruz.
Can-ı
gönülden içimizdeki iyiliği ve mucizelere inancımızı
yitirmemeyi diliyoruz.
Sayın
Büyükşehir Belediye Başkanımız,
Kalbimizin
sesini, sizin duygusal, lekesiz bir ruh olduğunuz hissiyatıyla
paylaştık. Bu konuda sizden çözüm rica ediyoruz”
DEĞERLİ
MAKAMLARDAN RİCAM...
Halkın
gönlünde haklı bir yer edinmiş, 23 Haziran devriminin mimari
sevgili Ekrem İmamoğlu’na ve değerli yoldaşı Rıza Akpolat’a
her gün doğal olarak sayısız sorun aktarılıyor.
Ama konu sağlık olduğunda bazı kararlar sekteye uğramasın diye,
bu bilgilerin doğru yere aktarıldığından emin olmak için bu
konuyu sütunuma aldım.
Biliyorum her belediyenin sorumluluk alanı ayrıdır, bu konu
Beşiktaş Belediyesi, İBB ve hatta valiliğin emniyet ve trafik
işlerinden sorumlu yardımcısının sorumluluk alanlarına
girebilir. Ama sonuçta vatandaş çözüm ister, kimin bürokratik
olarak orada söz sahibi olduğuna dair idari farklarını bilmeye
mecbur değildir. Sizlerden
ricam bu arkadaşımızın onlarca sayısız mağdur vatandaşımızı
da ilgilendiren bu soruna ivedi olarak şefkatle yaklaşıp, bir
çözüm getirmenizdir.
Bunu başaracağınızdan, hiçbir şüphem yok!
Bu
nedenle İBB, Beşiktaş Belediyesi ve İstanbul Valiliği’nin
sorumlu mercileri arasında acil bir diyalogla konunun bir an önce
çözülmesi ricasını değerli makamlarımıza iletiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.