Paris
bugün nefesini tutmuş olarak iki büyük yarı final izledi.
İlkinde
Federer'in takım arkadaşı İsviçreli Wawrinka, dünya bir
numarası Andy Murray'i 5 sette 6/7, 6/3, 5/7, 7/6, 6/0 yenerek
eledi. İkincisinde ise, toprak kort ustası Nadal, Paris 2017'nin
flaş ismi Avusturyalı Dominic Thiem'i 6/3, 6/4, 6/0 ile dağıttı.
Günün
ilk maçında bir numaralı seri başı İngiliz Murray, 2015 yılının
şampiyonu 3 numaralı seri başı Stan Wavrinka ile oynadı.
Maçın
ilk setine hızlı başlayan Wavrinka, 4/3 öndeyken rakibinin
servisini nefis bir forehand ile kırdı ve 5/3 öne geçti. Bunun
arkasından servis kırma sırası Murray'deydi. Wawrinka üstüste
kolay forehand hatalar yapmaya başladı. Britanyalı ardından kendi
servisini de alarak durumu 5/5’e getirdi. Tie-break oyununda bir
vole düellosuyla 6/5 öne geçip merkez kort seyircisini kendi
lehine ayağa kalkmaya teşvik eden ve bunu başaran Wawrinka, buna
rağmen kolay bir backhandi fileye takarak bu fırsatı kaçırdı.
Ardından savunma becerileriyle dikkat çeken Murray önce harika bir
lop attı, ardından da Wavrinka bir forehand winner denemesini
kaçırıp seti 7/6 rakibine bıraktı.
2.
setin başında daha farklı bir Murray vardı sahada. Daha sabırlı
oynayan ve uzun toplarla kısaları sürekli farklı şekillerde
kullanan bir Murray... Ayrıca Wavrinka, basit hatalarda Murray'e
kıyasla forehand'de üç, backhand’de 2 misli daha yüksek
rakamlara ulaşarak puan kaybediyordu. 2/2’de Wavrinka nefis bir
backhand passing shotla rakibinin servisini kırma puanı elde etti.
Ama Murray güzel bir servis ve iki harika forehand'le 3/2 öne
geçti. İşte o skordan sonra, ilginç bir maç ortası süreci
yaşanmaya başlandı. Wavrinka'nın o andan itibaren üst üste 7
oyun alacağını kimse tahmin edemezdi. 5/3’de servis
Murray'deyken, onun 2. topuna harika bir forehand "gömen"
Wavrinka seti 6/3 kapamayı başardı, setleri 1-1’e getirdi.
Üçüncü
sette 3/0’a kadar aynı momentumu koruyan Wawrinka'ya karşı,
Murray nihayet kendi servisini aldı ve hemen akabinde rakibininkini
kırdı. Murray kendi servisini kazandıktan sonra Wavrinka onun
servisini kırarak skoru 4/2 yaptı. Fakat Murray skoru 4/4’e
taşımayı başardı. Wavrinka kendi servisinde 15/40 geriye
düştükten sonra 5/4 öne geçmeyi başardı ve ardından Murray
kendi servisiyle skora yine denge getirdi: 5/5. Ardından rakibinin
servisini bu sefer puan vermeden alan Murray, kendi servisinde de
Wawrinka'ya şans tanımadı ve 0/3 geride başladığı 3. seti 7/5
kazanmayı başardı: 2-1.
Büyük
bir çekişme ve güzel çarpıcı jeneriklik puanlarla geçen 4.
sette, 3. setin tersine herkes kendi servisini korumayı bildi.
Tie-break oyununda, Murray'in hatalarından istifade ederek skoru
6-3’e getiren Wavrinka, aynen 2. sette olduğu gibi rakibinin sol
korta olan servisinde çevrilmez bir forehand çakarak
tie-break'i 7-3 kapadı ve setlere eşitlik getirdi: 2-2.
Sonra
5. sette beklenilmeyen bir şey oldu. Birden o çelik iradeli inatçı
Murray, bizleri hırsıyla usandıran Murray, sanki maçtan
çıkıverdi: 5. setin girişinde servisini kaybeden Büyük
Britanyalı, ardından 2 kere daha servisini kırdırdı ve 5/0
geriye düştü. O noktada sembolik bir “şeref oyunu” alan
Murray 5. seti 6/1, maçı 3-2 kaybederken, Wawrinka böylece
kariyerinin 2. Roland Garros finaline ilerlemiş oldu!
Geriye
dönüp maçın özet analizini çıkaracak olursak, gördüğümüz
puanların çoğunu, ister alarak, ister vererek Wawrinka'nın
belirlediği; gerek yaptığı yüksek sayıda basit hatalarla, gerek
risk alarak doğrudan kaydettiği sayılarla, İsviçreli tenisçi ,
müdafaada kalmayı tercih eden rakibine karşı maça hükmetti!
NADAL'IN
THİEM'E VERDİĞİ DERS!
2.
karşılaşma, dünyada bugün tüm tenis severlerin merakla
beklediği maçtı. Paris'te 10. şampiyonluğunu arayan Nadal,
Djokovic'i 3-0’la geçen yılın sansasyonu Avusturyalı Thiem'den
Roma'da kaybettiği maçın rövanşını alıp, finale çıkmaya
çalışacaktı. İlk sete Nadal'ın servisini kırarak başlasa da
hemen ardından kendi servisini kaybetti. Sürekli olarak topları
hızlandırarak puanları hemen çalışan Thiem, böylece hata
yüzdesinin sürekli istemediği oranlarda artmasına neden oldu.
Maçın zaten kilit açıklaması bu olacaktı. Nadal ilk seti 6/3
aldı fazla zorlanmadan..
İkinci
sete iki oyuncu servislerini alarak başladılar bunun ardından
Thiem, kendi servisinde uzun süren bir oyunu kaybetti ve Nadal
tekrar sete avantajlı başlamış oldu. Ardından kendi servisini de
koruyan Nadal 3/1 öne geçti. Herkes kendi servisini almaya devam
edince İspanyol şampiyon 2. seti de 6/4 kazandı.
Beklenenden
çok daha hızlı kaybeden Thiem'in 3. sette farklı çözümler
araması lazımdı. Veya En azından herkesin bu yönde beklentileri
vardı. Ama beklenenin tam tersi oldu! Nadal üçüncü sete
rakibinin servisini alarak başladı ve ardından adeta bir resital
düzenleyerek bu sette rakibine tek oyun dahi vermedi. Nadal maçı
6/3, 6/4, 6/0 kazanırken, Thiem'e de düşen eve dönüp şu soruya
yanıt aramaktı: "Bana
ne oldu da karşısında hiç oynayamadığım Djokovic'i bu kadar
kolay yendim ve daha geçen ay iki kolay sette yenmiş olduğum Nadal
bana top göstermedi?".
Aslında tabii bu sorunun da yanıtları var: Nadal bütün yılını
bu sene tekrar Paris'te şampiyon olmak üzere kurguladı. Formunun
da giderek artması ve Paris'te finale gelene kadar yalnız 29 oyun
kaybedecek bir mükemmeliyete ulaşması, tabi ki tesadüf değildi!
Yaşadığı yoğunlaşma ve istisnasız her rakibi ve her puanı
ciddiye alarak oynaması, zaten aşırı güçlü olduğu toprak
sahadaki hakimiyetini ikiyle çarptı. Thiem'in Djokovic ve Nadal
karşısındaki performansları ise, apayrı iki dünyaydı! Ben de
ilkinin büyüsüne kapılıp, bugün hayal kırıklığına
uğrayanlardan biriydim.
En
azindan çok daha çekişmeli bir maç bekliyordum.
Pazar
günkü finali ne yapıp yapıp izleyin! Nadal'ın karşısına
Thiem'den tabii ki çok daha tecrübeli ve üstelik formda bir rakip
olarak çıkacak: Wawrinka! Sonuç ne olursa olsun, o maçın
kalitesi nefesleri kesecek, benden söylemesi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.