6 Mart 2014 Perşembe

Piramid Sanat-Kitap tanitimi | Suat Akdemir 'KUBA: Iste boyle gezilir'‏

PİRAMİD SANAT



SUAT AKDEMİR
KÜBA: İşte böyle gezilir
13 Mart 2014, Perşembe


Piramid Yayıncılık, Suat Akdemir'in 2004 yılında Küba'nın tüm sahillerini bisikletle gezerek gerçekleştirdiği turda çektiği fotoğraflardan ve bu maceranın seyahat notlarından oluşan kitabı
13 Mart, Perşembe günü sanatseverlere sunuyor


Tanıtım gecesi: 13 Mart, Perşembe | 18.00-21.00

Suat Akdemir'in 2004 yılında bisikletle gerçekleştirdiği Küba turunda çekilen fotoğraflardan ve bu yolculukta yazdığı güncelerden derlenen “KÜBA: İşte Böyle Gezilir” adlı kitabı 13 Mart, Perşembe günü sizlerle buluşuyor. Kitapta yer alan fotoğraflar, binlerce görsel arasından seçildi. Bu olağandışı ve farklı serüvenin kitaba eklenen gezi notları, son derece akıcı bir kalemle yazılmış. Kullanılan dil, birçok noktada Kerouac, Bukowski veya Erje Ayden tadı taşıyor. İşte kitaptan bir kaç alıntı: 
Guantanamo sınırındaki Baconao’ya doğru gidiyorum. Ondan ötesine yol yok. Santiago de Cuba’yla mesafesi haritada 55-60 km görünüyor. Belki biraz pahalı ödemeyi göze alıp iyi bir yer bulmayı umuyor, yarın da aynı yolu dönmeyi göze alıyorum. Yol güzel, trafiksiz, tek tük araç geçiyor. Yolun 25. kilometresinde güneş tam tepedeyken biraz alçalmasını beklemem gerekiyor. Sıcaklık 30-35 derece olmalı. Karşıdan biraz rüzgâr alıyorum. Dudağımdaki uçuk acıyor. Kollarım su topladı. İshal ve açım, uykusuzum. Karımı da oğlumu da çok özledim; ama mutluyum. Yanımdaki ağaca daha önce hiç görmediğim, simsiyah gagalı kızıl bir kuş kondu. Hiç duymadığım bir tonda ve müzikle ötüyor, onu dinliyorum.”
Sonunda beklediğim oldu. Güneş küçük bir koyda tam karşımdan batıp gitti. Sonra alacakaranlık, sonra gece oldu. Yol dikleşti, bozuldu. Hep böyle olur. Karanlık basıp, göz gözü görmez olunca varmaya çalıştığınız yer hakkında herkesten farklı cevaplar duyunca, o ana kadar hiç duymadığınız kuş ve gece sesleri duymaya başladığınızda moraliniz bozulur.”
"Tövbe haşa! Ama Che abimiz de, Jack iti de, Baykam üstadımız da, birçokları da, yollara düşmeden edememiş, yollarda olanlara kayıtsız kalamamışlardır. Görmek için hiç başka bir dekor, hiç başka bir ışık, hiç başka bir rüyaya gerek yoktur. Çünkü yolların her yere çıktığını ve hiçbir yere çıkmadığını en iyi onlar bilir

120 sayfalık kitap, çizgi dışı formatı ve içeriğiyle Küba veya gezi kitaplarına meraklı sanatseverler için tam bir collector's item. Ama kitabın bunun dışında ciddi bir önemi daha var: Akdemir, bu seyahatlerde gördüğü sahnelerin etkisi ve çektiği fotoğrafların izlerinden yola çıkarak gerçekleştiriyor birçok resmini. Yani soyut resimlerindeki tat, bu sahnelerin kenarından köşesinden yola çıkan koku, hatta direkt yansımanın izlerini taşıyor.

Baykam, katalog yazısında Akdemir hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor:
Suat Akdemir, bu devirde artık pek bulunmayan başka bir çağın materyalizm-dışı boya ve düşünce ekseni üzerine yaşamını kurmuş bir anti-kahraman. ‘Artık onun hakkını vermek, Türk sanatının boynunun borcu’ desem, buna en çok kendisi bozulur. Çünkü Suat para, ün ve kariyer arayışı dışında, yalnız bu dünyada izler bırakmasına yardımcı olacak kadar takas metası arıyor. Bunun adını ‘para’ koyup, ardından dünyayı hırsla sürekli kirleten başkaları...” 


13 Nisan’a kadar Piramid Sanat’ta devam eden “Hayattan Soyut İzler” isimli sergisinde, 1987 yılından bu yana ısrarla yaptığı soyut sanatla dikkatleri üzerine toplayan Suat Akdemir'in, son yıllardaki farklı dönemlerden işleri sergileniyor. Serginin küratörlüğünü, Akdemir'i 1987'den beri izleyen Bedri Baykam yapıyor. Piramid Sanat’ta Akdemir'in tualleri, bazı kağıt işleri, fotoğrafları, defterlerinin yanı sıra Türkiye ve Küba'nın tüm sahillerini üstünde gezdiği "müzelik" bisikleti de sergileniyor.

Baykam, Akdemir'in işleri hakkında şu sözleri dile getiriyor:
Yapıtlarında soyut dışavurumcu üslubun tekniklerini en minimal dille de buluşturarak aktaran Akdemir, stilini soyut sanatın sözlüğü çerçevesinde oluştururken kendini tekrar etme mecburiyetini benliğinde hissetmeyen ender sanatçılardan biri. Sanatçının son işleri giderek atan bir olgunluk ve özgüven taşıyor. Dikdörtgenin günümüzde hala süren taze kalma savaşının bir yansıması. Bir tual sanatçısının salt boya ile geliştirdiği kendi alfabesinin değişik safhalarını bu sergide takip edebiliyoruz. Akdemir, son 10 yılın "dekoratif" veya "piyasa arayışı” içeren yapıtlarını ortalığa süren sanatçılardan çok farklı. İşleri samimi bir umursamazlık içinde ve doğmakta olan düşüncenin kendisiyle diyalog kurmakta...”



Piramid Sanat
Feridiye cad. No:23 Taksim
+ (90) 212 297 31 21 + (90) 212 258 44 64

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.