Soğuk Türkiye’yi alt-üst ederken, ilginç bir şekilde Fenerbahçe için ise her şey bahar ritmine girmiş görünüyordu. G.Saray yine takıldıktan sonra, sarı-lacivertliler liderlik hesapları ile ava çıkmışken beklenmedikleri şekilde avlandılar. Maç yunan yıldız Gekas’ın hatıra defterinde altın yaldızlı bir sayfa açarken, süper ligin neredeyse artık misafir ekibi olan Samsunspor yıllarca unutulmayacak bir başarıya imza attı. Maça Alex’i yedeğe atarak farklı bir kadroyla çıkan sarı-lacivertliler, futbola oldukça müsait sayılabiecek bir ortamda oyuna hareketli girdiler. Zaten başından itibaren karşılıklı akınlarla zenginleşen maçta Fener golü yine çok erken buldu. Aykut’un ısrarla takıma monte ettiği Özer’in nefis bir ara pasında Stoch çıkan kaleciyi de geçip neredeyse sıfırdan ağları buldu, yani harika çocuk yine işi pişirivermişti. Golden sonra maçın kaliteli ritmi artarak sürdü. Özer bu dakikalarda beklenenden iyi oynadı. Stoch orta sahada da çok top kesti ve defansa da yardımcı oldu. Fenerbahçe adına her şey çok iyi giderken Stoch-Bienvenu-Baroni paslaşmasında Baroni topu ayağından kaçırarak mutlak bir golü kaçırdı. Ama fatura aniden çok daha büyüdü: Dönen topta ceza sahasına yapılan ortada Serdar gereksiz şekilde Gekas’ı boğazından kavrayınca, yunan futbolcu ikram edilen penaltıyı kaçırmadı ve böylece 30. dakikada Volkan’la karşı karşıyayken kaçırdığı fırsatı telafi ediverdi.
Maçın ikinci yarısında önce Fenerbahçe arzulu oynar gibi bir havaya büründü. Ancak ardından oyunda tempo düştü ve ilk yarıdaki kalite yerini sıkıntılı bir çekişmeye terketti. Samsunspor çok daha hareketli ve özgüvenli oynamaya başladı.Şaşkın bir deplasman takımı gibi oynayan Fenerbahçe, 2. Yarıda Alex’i sahaya kurtarıcı gibi soktuktan sonra bile ciddi bir gol pozisyonuna giremedi, oyun kurmaktan aciz kaldı. Tek gayretkeş oyuncu Stoch’tu. Sonra Gekas’ın çoştuğu 70 li dakikalar geldi. Önce şık bir ceza sahası “ince ayar”ı, ardından Stoch’un işgüzar bir faulünde uçarak nefis bir kafasıyla yunan yıldız lider adayının ipini çekiverdi. Günün kahramanı bir kontratakta 4. golü limitte kaçırınca çeyrek asırlık eski bir plak son anda pikaptan kaldırılmış oldu.
Fenerbahçe’nin önünde iki gündem var: birincisi, bu mağlubiyetin acısını Sow’la sıvazlayarak yarasını sarmak, ikincisi, artık yerleşen deplasman fobisine kesin bir psikolojik çözüm bulmak…
Maçın ikinci yarısında önce Fenerbahçe arzulu oynar gibi bir havaya büründü. Ancak ardından oyunda tempo düştü ve ilk yarıdaki kalite yerini sıkıntılı bir çekişmeye terketti. Samsunspor çok daha hareketli ve özgüvenli oynamaya başladı.Şaşkın bir deplasman takımı gibi oynayan Fenerbahçe, 2. Yarıda Alex’i sahaya kurtarıcı gibi soktuktan sonra bile ciddi bir gol pozisyonuna giremedi, oyun kurmaktan aciz kaldı. Tek gayretkeş oyuncu Stoch’tu. Sonra Gekas’ın çoştuğu 70 li dakikalar geldi. Önce şık bir ceza sahası “ince ayar”ı, ardından Stoch’un işgüzar bir faulünde uçarak nefis bir kafasıyla yunan yıldız lider adayının ipini çekiverdi. Günün kahramanı bir kontratakta 4. golü limitte kaçırınca çeyrek asırlık eski bir plak son anda pikaptan kaldırılmış oldu.
Fenerbahçe’nin önünde iki gündem var: birincisi, bu mağlubiyetin acısını Sow’la sıvazlayarak yarasını sarmak, ikincisi, artık yerleşen deplasman fobisine kesin bir psikolojik çözüm bulmak…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.