Tenis dünyasının ekselansı Federer, geçen yılki Wimbledon finalinin bir çeşit benzerinden sonra dünya bir numarası Djokovic'e 4 sette 6/7, 7/6, 4/6, 3/6 yenilerek kaybederken, Sırp rakibi 3. defa bu büyük zaferin onurunu yaşamış oldu.
Djokovic dün Wimbledon şampiyonluğunu kazandıktan sonra sunucunun kendisine sorduğu en ilginç soru, "santrkorta her girdiğinizde bir tutam çim yiyorsunuz, neden?" şeklindeydi. "Bilmiyorum, bu sene çime ne yaptılarsa, tadı gerçekten çok güzel, çocukluğumdan beri rüyasını gördüğüm bir yer bu santrkort" diye yanıtladı Djokovic. Bunun dışında yaptığı konuşmada Federer'i övmekten ve onun kuşağının önderi olduğunu anlatmaktan neredeyse kendisinden bahsedemedi: "Ömrünüz boyu bu anlar için savaşıyorsunuz, bugün Roger beni en uç limitimde oynamaya mecbur etti. Zaten bana maçı kolay vermeyeceğini biliyordum". Gerilimin sonu duygusallık ve esprilerle doluydu. Halbuki final hiç de öyle başlamamıştı...
Maça çok iyi giren ve ilk sette 3/2'de rakibinin servisini kıran Federer, hemen arkasından kendi servisini kaybetti. İki tenisçi servislerini kazanarak 6/5'e geldiklerinde, İsviçreli şampiyon iki set topu kaçırınca set tie break'e uzadı. Djokovic, bu son oyunu 7-1'le kazanarak ilk seti aldı. Nefis bir mücadeleyle geçen 2. setin sonunda Federer yine rakibinin servisini kırma şansını fileye takılan bir forehand paralelle kaçırınca, mücadele yine nefes kesen bir tie-break'e uzadı. Djokovic 6/3 ilerideyken müthiş bir direnç gösteren Federer, mucizevi şekilde 6 set topu kurtardığı bu oyunu 12-10'la kazanarak setleri eşitliğe taşıdı. 3. sette Federer, ilk oyunda 15/40'dan kendi servisini kurtarmış olsa da, 1-1 de filede kolay bir topu dışarı atınca servisini kaybetti. Djokovic 3/2 ilerideyken yağmur finale 20 dakika ara verilmesine neden oldu. Oyuncular geri döndükten sonra, servislerine tutundular ve Djokovic 6/4'le setlerde 2-1 öne geçti. 4. sette, durum 2/2 iken Djokovic nefis uzun servis karşılamalarıyla Federer'i yine kırdı ve geri kalan oyunlarda da bu avantajını hiç elden bırakmadı. Son oyunda tartışmalı toplarda bile şahin gözden yardım istemeyen Federer, maçı bırakmış gibiydi ve seti 6/3, maçı 3/1 kaybetti.
Maçın geneline baktığımızda, ortaya çıkan tablo, bize Djokovic'in neden bugün bir numara olduğunu göstermeye yarıyor: Djokovic, maçın en zor anlarında acımasızca çıkardığı direkt servis puanlarıyla maçın kontrolünü elinde tutmayı başarırıken, Federer ise, attığı mükemmel servislerde bile karşılık olarak uzun topları ayağının dibinde ve içeride buldukça, ritmini ve özgüvenini kaybetti. Bunun neticesinde üst üste yaptığı gereksiz hataların adedi arttı. Özellikle son iki sette Djokovic daha iyi servis atarken, Federer de giderek daha az winner vuruş yapabildi. Maçtan sonra John Mc Enroe, Djokovic için "tüm zamanların en iyi servis karşılayanı" deyimini kullanırken, herhalde abartmış olmadı.
Böylece oynadığı 17. slam finalinde 9. zaferini elde eden ve oynadığı son 36 maçın 35'ini kazanan Djokovic, 1,88 milyon ingiliz Sterlin'ini de eve götürmüş oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.