17 Ocak 2012 Salı

CHP SIRAT KÖPRÜSÜNDE SN. KILIÇDAROĞLU… / Bedri Baykam / 17 Ocak 2012 tarihli Cumhuriyet makalesi..


Hakkınızda hazırlanan fezleke, tabii ki demokrasiye inanan herkesi gerçekten üzdü. Bu fezlekeye karşı dik durmanız alkışlanacak bir tavırdı. Ama şunu bilmelisiniz ki, sizin CHP lideri olarak emeliniz, faşist baskılara karşı, mazlum bir siyasi olarak hapse girmek değil, gücünüzü kullanarak bu gemiyi karaya oturmadan engin denizlerde yüzdürecek formülleri bulmanızdır.
Geçen hafta bu sütunda yayınlanan "demokratik tüzüğün ötelenmesi” konulu eleştiri yazımı okumuşsunuzdur. Bu hafta sonunda “yeterli imza toplandığı takdirde Tüzük Kurultayı'nı toplarım” demeciniz yerindedir ve göstermeniz gereken kaçınılmaz tavırdır. Tebrik ederim, umarım gereğini yaparsınız. Çünkü biliyorsunuz, ülkede her şey olabileceğinin en kötüsüne doğru gidiyor, götürülüyor. Yaşanan gayri-hukuki uygulamaları size hatırlatacak değilim. Tüzük Kurultayı için gerekli imzaların size rağmen toplanabilmiş olmasına sevinmelisiniz. Demek ki, Parti hala nefes alıyor!
Sn. Kılıçdaroğlu, lütfen kendinize şunu sorun: Neden sizin ve Partinizin en büyük destekçisi olması gereken yazarlar, internet grupları ve sivil toplumcular, artık dayanamayarak sizi en sert şekilde eleştiriyorlar? Ya da siz kimlerden medet umuyorsunuz? Yalnız "demode ulusalcıları CHP'den tasfiye etmenizi” isteyen neo-liberallere göre rota çizerek mi bu mücadeleyi sandıkta kazanacaksınız? Onların yönettiği psikolojik harekat tuzaklarına göre, sözde “ezber bozarak”, mesela türbancıları destekleyip, Ordunuzu sürekli kötüleyerek mi başaracaksınız bu “mucize”yi? Büyükanıt’ı sanki bir an önce tutuklatmayı başarmak mı bugün size veya ülkeye daha çok demokrasi getirecek? Bu yöntemlerle mi Ergenekon, Balyoz veya Oda Tv davalarında ayyuka çıkmış hukuki krizleri çözeceksiniz?
Atatürk dönemi hakkında Partiniz üzerinden Dersim’e yaslanarak kurulan büyük tuzağa gardınızı alamadan düştünüz. 12 Eylül referandumunda Anayasa’da yargıyı iktidara bağlayan bir Parti sanki bugün solun tarif ettiği mükemmel Anayasa'ya imza atabilecekmiş gibi, o “uzlaşma” (!) masasına sanki hiç sorgulamadan oturdunuz. Sn. Kılıçdaroğlu, sansürsüz konuşalım: Cumhuriyet tarihini yakınen tanımıyorsunuz. Bu Cumhuriyet’i Atatürk ve silah arkadaşları hangi zorluklara rağmen kurdular, bilmiyorsunuz. Hatta maalesef CHP tarihini ve son 60 yılı da iyi bilmiyorsunuz. Lütfen Cumhuriyet arşivine kapanın ve tüm bu dönemleri sayfa sayfa çalışın. Mesela İnönü’nün 1950-1972 arası nasıl muhalefet yürüttüğüne bakın. Buna çok vaktiniz olmayacaksa, acilen Kurtul Altuğ, Alev Coşkun, Orhan Birgit ve Yekta Güngör Özden gibi isimleri çevrenize toplayarak hızlandırılmış brifingler alın. Çünkü çevrenize aldığınız isimlerin çoğunluğu, bugün yaşanan büyük demokrasi krizini içeriğiyle anlayacak ve aşacak formülleri geliştirebilecek deneyimde değiller.
Son zamanlarda en iyi yazılarını kaleme alan Bekir Çoşkun size “parlamentoya sıkışıp kalmayın” diyor… Balbay “CHP bu fezleke olayı ile ayağa kalkmışken artık oturmamalı” diyor. Gazetelerde “nihayet” CHP'nin Silivri için miting düzenleyeceği haberi var… Sn. Kılıçdaroğlu, CHP sırat köprüsünde ve kendisini ateşe atacak güçlere karşı direniyor. Siz bugün doğru hedefler seçip, bir milyon kişinin toplandığı dev mitingler yapma gücünü kendinizde görmüyorsanız, daha fazla vakit kaybedilmesin. Bu bir yaşamsal iddiadır. Var olmak.. ya da olmamak. Yandaşlara hoş görünerek bunu başaramazsınız. Parti içi muhalefete de kulak verin Sn. Kılıçdaroğlu. Kendinizi ve iddialı yakın ekibinizi artık sorgulayın. “Nerede hata yaptık, niye sondajlar bu kadar kötü? Halk bu kadar şikayet ederken CHP neden destek toplayamıyor? Baykal Başkanlığı bırakırken desteği %28 ken Parti neden bugün %20'lere düştü” sorularını cesaretle Grupta, MYK'da ve PM'de sorun ve yanıtları dinleyin.
Sn. Kılıçdaroğlu, fazla alternatifiniz yok. Ya acilen CHP'yi gerçek potansiyel gücüyle sokağa çıkaracak ve demokratik tepki hakkınızı kullanarak Atatürkçu, demokrat, solcu, Kemalist CHP köklerini en mükemmel şekilde kullanacaksınız, ya da iktidarın size, Partiye, muhalefet odaklarına ve topluma reva gördüğü baskıcı rejime toptan teslim olacaksanız.
Bir milyon kişi, Sn. Kılıçdaroğlu, Gerçek CHP mitingi budur. Halkı arkanıza alarak, demokrasiyi koruma kararlılığını ifade etmek için sokağa çıkmaya, Silivri Mitingi'nde sahaya inmeye hazır mısınız? Yoksa mitinglerin de mi yasaklanmasını bekliyorsunuz? Ya da Balbay’a “içeri” girip mi destek olabileceğinizi sandınız? Lütfen artık daha fazla yaşamsal hata yapmayın Sn. Başkan, saygılarımla…  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.