Hani bizim ülkemizde, yıllardır
“siyasiler” ince, küçük, ortanca veya abartılı bindirmelerle
her sıkıştıklarında Atatürkümüze saldırıyorlar ya? Hani
bazı sözde Diyanet Başkanları ve görevlileri, ama özde nankör,
saygısız, nifak tohumcu, Cumhuriyet düşmanı zavallılar, milleti
birbirine düşürmek istercesine, hutbelerinde, bu yılki 10 Kasım
öncesindeki Cuma günü de dahil olmak üzere, Atatürk’ü
provokasyon dozunu arttırarak alçakça yok sayıyorlar ya? Hani bu
göz göre göre gelen durumun, bazı sözde devlet adamları
sessizlik içinde seyrediyorlar ve bu yapılan kabul edilemez ihanete
seyirci kalıyorlar ya? Hani utanmaz arlanmaz bazı medya kuklaları,
her fırsatta tarihi biçim bozmaya uğratarak, yalan söyleyerek,
her fırsatta büyük önderimize dil uzatma hastalığından
vazgeçemiyorlar ya? Hani Atatürk’ü yalnız bayram seyran tören
günlerinde hatırlayan devlet zevatı var ya?
İşte onların hepsine bir okkalı
yanıt geldi bir Avrupalı’dan...
LOULOU DEDOLA’YI KEŞFETME KEYFİNİ
YAŞAYIN!
Fransız beyefendinin adı Loulou
Dedola. Son günlerde, tüm sosyal medyada her yerde onun röportajını
izliyoruz. Tane tane Atatürk hakkında konuşuyor. Kameranın
gözünün içine baka baka “Ben bir Kemalistim” diyor!
Size söylediklerini aktaracağım; ama lütfen önce izin verin şunu
belirteyim: Ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama yıllardır bu
ülkede Kemalist olmak insanların gözünde bir suç olarak
gösterilmeye çalışıldı. Hani nasıl 70’li yıllarda biri
hakkında “o bir komünist” diye arkadan suçlama yapılıyorduysa,
nasıl Cumhuriyet okuyanların hanesine “suç” yazılıyor
idiyse, aynı şekilde biz Kemalistler, bunu övüne övüne topluma
duyuranlar, en az 20 yıldır merkez medyada veya sözde liberal özde
kabız çevrelerde küçümsendik, hor görüldük dışlandık,
sansüre uğradık. Tabii ki bunlara pabuç bırakmadık, tabii ki
rotamızı değiştirmedik ama yaşanan buydu...
Şimdi izninizle Fransız dostumuza
dönelim: İşte o yürekli adam, yukarıda saydığım ve
saydırdığım tüm kesimlere, onların bile anlayabileceği bir
sadelikle bir ders veriyor. Şimdi kendisi bir yazar, resimli roman
senaristi, Rock şarkıcısı olan bu kompleksiz ve mantıklı
Fransız’ı dinleyelim:
“Ben bir Kemalist olmakla gurur
duyuyorum. Ben bir hikaye ve şarkı yazarıyım. Mustafa Kemal’in
hayranıyım ve ben her zaman bir Kemalist oldum. Yaşam felsefemi
hep Kemalizm’i canlandırmak, onun kavramlarını yaşatmak üzere
kurdum.Hatta daha ötesi, bunu bilmiyorken bile! Gerçekten Kemalizm
senin içinde uyanan ve büyüyen bir ışık. Fransızlar Mustafa
Kemal’i yeterince tanımıyorlar. Kemalizm’in temellerini
anladıktan sonra bilinçli bir insanın ona saldırması, ona karşı
tavır alması mümkün değil. Onun hakkında olsa olsa saçmalıklar
söylenebilir orta yere, o da cehaletten! Kemalizm evrensel bir
değerdir. Kemal, Jean Jaures gibi barışçı, Jean Moulin gibi
direnişçi, Nelson Mandela gibi hümanistti. Tarihte onun bir dengi
yok! Bütün bu saydıklarım, onu bir Tanrı, ya da hepimizin
üstünde bir varlık haline getirmiyor! Ama onun çizdiği yol
gerçekten inanılmaz ve hepimize bir esin kaynağı oluşturmalı.
21. yüzyıl bakış açımız ondan esinlenmeli! Bana sorarsanız
21. yüzyıl sorunlarına yanıt Kemalizm’dir. Laikliği bünyesinde
taşıması, nepotizm veya kimseye karşı yeminli düşmanlık
taşımaması, barışçılık, “Yurtta Sulh, Cihanda
Sulh” (Loulou burayı Türkçe söylüyor) bunların her
biri çözümün parçasıdır. Ben Kemalizm’i tekrar gündemin
problematiklerinin merkezine çekmek istedim.”
Bu son derece candan ve sempatik insan,
sahnede rock müzik söylüyor, hem de Atatürk hakkında eşzamanlı
olarak fotoğraf ve videolar göstererek! Hayranlarıyla fotoğraf
çektiriyor hem de Atatürk flamasının önünde…
“Türk Baba” başlıklı bir
resimli roman var elimde. Senaryosunu yani hikayesi ver metnini yazan
Dedola, çizen Lelia Bonaccorso. Fenerbahçe televizyonunda 15 yıldır
beraber program yaptığım sevgili Ferruh Tanay, bana bir yıl kadar
önce Paris’ten hediye getirmişti. Çok zarif bir hareketti.
İnsanlar böyle bir kitaba rastlayıp “Şu arkadaşımın
ilgisini çekebilir” diye düşünür ama onu ender olarak
satın alarak o yakınına hediye olarak götürür. Size bu çok
ilgi çekici isimli romanın nasıl bugünü ve geçmişi
harmanladığını anlatmayayım. İnanın çok güzel bir kurgu...
Okumanızı isterim.
Sizin için bu satırları kaleme
aldıktan sonra, uğraşarak sosyal medyadan Fransız yazar
arkadaşımızı buldum. Ve hemen bir telefon randevusunda buluştuk.
Aynen seyredenlerin videoda gördükleri gibi rahat samimi kompleksiz
ne dediğini bilen bir insan! Kemalizm’i keşfetmesi, neredeyse
çocukluğunda, ergenlik çağında gerçekleşmiş. Atatürk
devrimlerinin getirdiği her şeye bilinçli bir hayran. Mustafa
Kemal’i “aşılamaz bir ufuk” olarak tanımlıyor.
Loulou ile telefonda konuşurken ilk defa bir yabancıyla “Kemalist
kardeşimle konuşuyor gibi” hissettim! Çok ilginç ve daha
önce hiç tanımadığım bir duyguydu. Kemalizm’in evrensel
yansımalarını ilerleyen süreçte daha çok hissedeceğiz.
Dedola’yı ikimize müsait olan yakın süreçte ülkemize
konferansa davet ettim. Piramid Sanat’ta ilginç bir akşamüstü
yaşanacağına şimdiden eminim.
MÜMTAZ SOYSAL: UNUTULMAZ
DEĞERİMİZİN KAYBI
Loulou,
Kemalizm’i Avrupa’da keşfetmeyi başaran bir aydınsa, hocaların
hocası, Anayasa Profesörü Mümtaz Soysal da Mustafa Kemal’in ve
Cumhuriyet’in bize kattığı değerleri sol çizgiye en yakın
kalarak bu ülkede en mükemmel şekilde taşıyan unutulmaz bir
isimdi. Dün kendisini maalesef Zincirlikyu’dan sonsuzluğa
uğurladık. Cenaze yine Kemalist, Sosyal demokrat ve sosyalist tüm
isimlerin buluşma noktasıydı. Herkesin hemfikir olduğu nokta
Mümtaz Hoca’nın ödünsüz saygın kimliği, ömür boyu işçi
ve emek dostu ve savunucusu kalmış olması, rotasında hiçbir
kırılmaya izin vermemesi, ciddiyeti, güvenilirliği, iyi insanlığı
ve gülümsemesiydi. Mümtaz Hoca, ömrü boyunca sömürü
düzeniyle, hukuk suiistimalleriyle, faşizmle, tehdit ve baskılarla,
ez cümle bozuk düzenle savaşmış bir büyük değerdi. Siyasetin
kirinden pasından yorulup kendi partisini de kurdu. Ancak dünya,
onun hayal ettiği kadar saf ve iyiniyetlilere, temiz insanlara kucak
açan bir yer olmaktan uzaktı. Şundan eminim: Bu sözler lafta
kalmayacak ve sevgili Mümtaz Hoca kuşaklar boyu unutulmayacak...
Emekçiler ve aydınlanmacılar onu hep yüceltecekler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.