Skor dışında konuşuyorum. Fenerbahçe hiç tat vermiyor. Bu takım kötü oynuyor ve sanki oyuncular "yahu biz iyi bir takımdık, geçen sene şampiyonduk, nasıl oynuyorduk, nasıl gole gidiyorduk?" diye kendilerini hatırlamaya çalışıyorlar. Takımın oyun şablonu bozulmuş gibi. Hep aynı şeyleri tekrarlıyoruz. Paslar bal yapmayan arı. Yapıcı risk alan yok. Takım geçen sezonki kimliğinden uzak mı uzak! Zaten Alper ve Webo da saha kenarında değil, içerde olunca "kurtarıcı" rolüne girecek adam da yoktu! Emenike o havadan çok uzak! Theofanis Gekas. Gerçekten helal olsun adama diyorum. Fenerbahçe Gekas'ı niye transfer etmez biliyor musunuz? Çünkü yeterince havalı ve pahallı değil. Adama bakıyorum üç yıldır, her pozisyonda gol atabiliyor, attığı kadar kaçırıyor, çünkü Gekas gol koklamasını biliyor. Bana kesinlikle 1970'lerin alman gol kralı Gerd Müller'i hatırlatıyor her haliyle.. Daha önce Samsunspor'dayken de Fenerbahçe'ye hat trick yaptığını biliyoruz. Gol adamın soyadı gibi. Her yıl çok ciddi rakamlara ulaşıyor, hem de hangi takımlarda oynayarak! Türk-Yunan dostluğuna yaptığı güzel katkılar da cabası! Ben adamı her yıl imrenerek seyrediyorum. Dün de gollerini resmen göstere göstere attı. Fenerbahçe'de kaptanlar Volkan ve Emre sahada olmayınca, pazuband Gökhan'da. Ama sahada ne lider var, ne de oyun kurucu. Fenerbahçe sahada -belki biraz ağır olacak ama- başı kesik tavuk gibi dolanıyor. Bu yılın başından beri süren oyun akışı tıkanıklıkları, dün Emre'nin de sahada olmayışıyla tavan yaptı. Emre, ne de olsa hırsı, sürükleyiciliği ve tecrübesiyle bu sorumluluk alanını dolduruyordu. Dün sahada Akhisarlı Bilal'in yaptığını yapabilen oyuncusu yoktu orta sahada Fenerbahçe'nin. Hangi Bilal mi? 2000 yılında Fenerbahçe'ye gelip üç yılda sahada tek maça çıkabilen Bilal! Akhisar dün Bilal ve Bruno'nun sürüklediği hızlı kontrataklarla indi Fenerbahçe kalesine. İkiden fazla gol de atabilirdi. Biraz Mert, biraz şanssızlık. Yoksa iki golden sonra da durup "yeter" filan demediler! Akhisar centilmence oynadı, derli toplu bir süper lig takımı olarak göründü, sempati topladı Türkiye'den. Son dakikada Mehmet Akyüz üçüncü golü yüzde yüz pozisyonda kaçırmasa skor yine de hak ettiği 3-0 ı bulacaktı. Kaleci Oğuz Dağlaroğlu, yine çok iyi oynadı. Kalpten ve aileden Fenerli olmasına rağmen formasının hakkını yine mükemmel verdi. Teknik direktör Mustafa Reşit Akçay'da duruşu ve oynattığı zeki futbolla alkış aldı. Fenerbahçe'ye yarın Löw veya Mourinho'yu getirseniz ne olur? Nasıl olsa Başkan teknik direktörlerin bir işlevi olduğuna inanmıyor ki? Baksanıza şampiyon yapan her hoca yalnız atılmakla kalmadı, bir de üstüne neredeyse borçlu çıktı! Siz hocaları bu kadar yetkisiz ve anlamsız tariflere sığdırmaya kalkarsanız, sonuçta tabii ki takımda disiplin de kalmaz, sahada oyuncularınız kavga eder, sahadan çıkarılan da kulübeye selam bile vermeden soyunma odasına çeker gider! Ne bekliyordunuz ki? Yanal'ın bu takımdan kopmasının da ötesinde Yıldırım'ın sonraki sözleri bu kulübün vidalarını söktü...
28 Eylül 2014 Pazar
FENER'İN BİR GEKAS'ı YOK. | BEDRİ BAYKAM
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.