7 Mart 2012 Çarşamba

STOCH farkı...

Maçtan önce İlhan Cavcav ı gördüm ve elini sıktım. Aslında ortam müsait olsa sarılıp 3 Temmuzdan bu yana gösterdiği sağ duyulu tavrı candan tebrik etmek isterdim.
İlk dakika içinde cok kombine bir akınla gelen Fener korner kazandi. Alex in kornerine Stoch un ceza sahası dışından gelişine vurdugu sağ vole, ancak Premier lig de, o da ender olarak gördüğümüz bir şaheserdi. Bir insanın attığı her gol, ayın ya da yılın golü olmaya aday olabilir mi? Stoch hep "farkı yaratan" bir oyuncu. İtiraf ederim ki, onu Avrupada hiç bir yıldız oyuncuyla takas etmem. Messi gelirse belki masaya otururum!
20. Dakikada gelen 2. Golde ise Sow nihayet kumaş değerini konuşturdu. Sağdan Topuz un ortasına marke durumda attığı zor vole ağları boylarken Senegalli santrfor Fransa apoletinin kaynağını göstermiş oldu. İlk yarı boyunca sarı lacivertlilerin "ideal" kadrosu mükemmel kolektif oyununu sürdürdü. Topu surekli ayağa oynayan Fenerde Stoch un attığı 3. Golü seyirci ve kaleci dahil kimse anlayamadı.
2. Yarı başlarken Fener seyircisi bir maçı ilk defa rahat seyretme lüksünü yaşıyordu. 51. Dakikada Sow, Alex in harika ara pasında kaleci ile karşı karşıya golü ezdi. Allahtan Emre 3 dakika sonra kalecinin ikramını kaçırmadı ve boş kaleye aşırttı. Ziegler in penaltı hediyesi bir karşılık mıydı acaba? Fenerbahce o dakikalarda bir yandan "bilinçli" 4. sarı kartları alıp, diğer yandan oyuncu değiştirmekle meşguldu. Alex in sükunet ve zerafeti karışımı sayısını, takım oyununun tüm zincirini kullanan ve Dia ile tamamlanan 6. gol izledi. O anda birilerinin kulakları çınladı... Yanılmışım; Bu maçın çok zor geçeceğini söylemiştim herkese!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.