Fenerbahçe maça hangi kadroyla başladı, kim oynadı kim oynamalıydı,tüm bunları bir kenara bırakın.
Şayet efsane 3000. binince golünü 30. saniyede muhteşem bir vuruşla attıysa bu golü atan da 21. yüzyıl efsanesi Alex’se bize de “Bütün aşklar tatlı başlar” demek düşer. Alex, 23. dakikada 3. golünü atarak şov yaparken acaba medyamızın kıdemli Alex düşmanları kaçar sivilce çıkarıyorlardı!..
İkinci yarıda Bucaspor o ana kadar çok arzulu ve sitematik yerden paslı oynayan Fenerbahçe’ye karşı dengeyi biraz sağladı ve birkaç denemeden sonra golünü buldu. Hatta Fenerbahçe kalesinde yine dünyanın en iyilerinden biri olmasa belki maç riske bile girerdi. Alex, 75. dakikada Niang’ın ortasına yine muhteşem bir vole çaktı ama rakip kaleci de dün 5 gole rağmen armut toplamıyordu. Alex’in büyük alkışlarla çıkmasından sonra Niang ve Semih güzel pozisyonlarda gollerini atarak sarı-lacivertli üçlünün gol krallığına hep beraberce aday olduklarını enteresan bir şekilde ülkeye tebliğ ettiler. Buca’nın 2. golü telefon, telgraf ve facebook’tan “Geliyorum” diye 11 haber verdikten sonra ağları buldu. Skor yine çok güzel, goller güzel, Alex, Volkan, Yobo, Gökhan Gönül hatta Stoch çok güzel. Takım oyunu iyi ama Fenerbahçe bu sene hep küçük maçların büyük takimı mı olacak? Sarı-lacivertliler bu yıl 10 önemli maçın hiç birinde böyle oynayamadılar. Son eleştirim taraftara: Bütün maç iyi bağırdınız bravo. Ancak 2001 yılında belki yeni asrın en önemli gollerinden birini atarak Galatasaray’ın 5. şampiyonluğunu durduran Ali Güneş’i utanmadan nasıl yuhaladınız? Hafızanız bu kadar mı kıt?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.