Şu
anda ülkemizin mücadeleci yurtsever halkı ve aydınları seçim
sevincini rafa kaldırdılar ve artık koalisyon dedikoduları
havuzunda yüzüyorlar. Halkımızın söyleminde genellikle daha çok
neyi istemediklerini öne çıkaranların sesi duyuluyor: “HDP
ile ortaklık yapmayı nasıl düşünürsünüz?”
diyen MHP’liler veya sol ulusalcılar,
“AKP ile ortaklık gündeme bile gelmemeli” diye
haklı tepki veren Atatürkçüler ve sol kesim, veya toptan her şeye
“hayır”
demeyi bir meziyet olarak göstermek isteyen MHP yöneticileri
gündemi belirliyorlar. CHP ve HDP yöneticileri ise, diyaloğa daha
açık bir tavır sergileyerek “süreci” izlemekle meşguller...
“AKP’Yİ
YANLIZ BIRAK”
Geçen
Cumartesi “AKP’yi
yalnız bırak” başlıklı
bir çağrıya imza atarak toplumu ikaz ettik. AKP’nin katılacağı
hiçbir hükümetin yolsuzluklarla mücadele edemeyeceğini,
Kaçaksaray’la hesaplaşamayacağını ve o hükümete giren
partinin açıkça rejim düşmanlığı yapan bir yapının ortağı
haline geleceğini, AKP’ye “koalisyon
yapılabilir herhangi bir siyasi parti”
gözüyle bakılamayacağı aktarıldı. Bunların maalesef üstü
kapatılamaz doğrular olduğunu biliyoruz.
Tabii
bu ikazın bir sonraki duruşu, çözümsüzlük olamayacağına
göre, CHP- MHP- HDP üçgeninde oluşabilecek bir çıkış kapısı
aramaktan başka bir yol kalmıyor! Bu da tabii, ancak Davutoğlu
görevi RTE’ye iade ederse gündeme gelebilecek bir alternatifler
dizisi! RTE, sürpriz bir çıkışla, Davutoğlu başaramazsa görevi
Kılıçdaroğlu’na vereceğini açıkladı. Ama...
HANEDAN’IN
KABUSU!
RTE
ve AKP, her ne kadar şu anda MHP inadı yüzünden üçlü muhalefet
grubundan bir hükümet çıkacağına inanmasalar bile, bu onların
alabileceği bir risk değil. Bu nedenle, şu anda AKP ve Hanedan,
iktidarı kaybetmekle ilgili bir kabus yaşamamak için, acil yollar
üretip MHP ile anlaşmanın şartlarını zorlayacak.
AKP’nin
bu kadar ağır verilerle dünyanın gözü önünde suçlandığı
bir ortamda, MHP’li 18 vekili bir de üstüne bakanlık vererek
transfer etmeye kalkışacaklarını -manşetten dedikodulara rağmen-
sanmıyorum. Bu artık abartı olur. Onun yerine MHP ile “legal”
görüşmeler yapılıp bol vaatler verilerek hükümet kurulmaya
çalışılacak, belki olası transfer görüşmeleri, bu dönemin
ileri bir tarihine atılacak! Şu anda gösterdiği iletişimsizlik
tavırları içinde, MHP “nazlı kız tarafı” statüsünde!
AKP’NİN
TERCİHİ MHP!
MHP’nin,
AKP’nin bol vaatli tekliflerine dur diyemeyeceğini düşünmek pek
yanlış değil. Ama buna rağmen, diyelim ki Bahçeli’nin inadı
tam tuttu ve o yolu da kapadı. Hatta CHP yollarını da kapadı! O
zaman B planımız ne olmalıdır? Unutmayalım ki, yaşamda en
önemli plan, B planıdır. Her ne kadar ABD ve büyük medya,
AKP-CHP koalisyonu için düğmeye basmış olsa da, AKP’nin ana
arzusu ya MHP seçeneğidir ya da erken seçim! Bunun dışındakiler
tatmin edici olamayacağı gibi, yolsuzluk dosyaları ve Yüce Divan
tarzı cehennem senaryolarını da beraberinde getirir! Her ne kadar
Bahçeli yolsuzluk konusunda çok esip gürlemiş olsa da, sonuçta
bu konularda bir sağ partiyi sakinleştirmek, bir sol parti
karşısında bunu başarmaktan 100 kere daha kolaydır! Burada MHP,
tabanına karşı kendini korumak için, mesela birkaç eski bakanın
kellesini isteyerek suların durulmasını sağlayabilir!
Burada
RTE’nin 4 partinin liderleriyle görüşerek kendine imaj payı
kapmayı gündemine alması, şimdiden ters tepti. Bahçeli
Kaçaksaray’ı reddederek bu ortamı doğamadan yok etti. Bu
hamleden sonra, Kılıçdaroğlu veya Demirtaş’ın RTE ile
görüşmesi düşünülemez! Dolayısıyla RTE turları, koalisyon
konusunda Baykal ile sınırlı kalabilir!
KİMİN
B PLANI?
B
planından söz ederken diğer konu, MHP’nin “muhalefet
iktidarını” durdurması halinde, CHP’nin ne yapacağı ve
ödünsüz muhaliflerin hangi “istemedikleri” seçeneği
işaretlemeyi tercih edecekleri... Erken seçim mi, yoksa ABD’nin
Derviş üzerinden tasarladığı AKP-CHP ittifakı mı? Tek
tartışılmaz konu var: Unutmayın ki, birisi şu cümleyle köşede
bekliyor: “Gördünüz
mü? Her kafadan bir ses çıktı, anlaşamadılar, bizden başka
seçenek yok!”. Yani
çözümsüzlük duruşu, ölümle eşdeğer...
Ayrıca
seçilen 550 milletvekilinden kaç tanesi, özlük haklarını
kazanmadan bir “erken” ya da “yeniden seçim”i göze alabilir
ki? Dolayısıyla önümüzdeki günlerde hangi senaryo üzerinden
gidilirse gidilsin, milletvekillerinin koalisyon yanlısı olacakları
tek kesin tahminimiz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.