Dost
ülke Tunus’ta, halkı, içini daraltan siyasi ortamdan 90 yaşına
iki basamak kalmış bir dedenin, yalnız iki yıl önce kurduğu
partisi sayesinde kurtardığının ne kadar farkındasınız? Size
geçen hafta yerinde gözlemlediğim Tunus vakasını aktarmak
istiyorum.
"Arap
Baharı"nın şişede durduğu gibi duramayacağını o sıcak
günlerde ilk anlatanlardandım. O ülkelerde bizimkine benzer bir
demokrasi birikimi ve özgür tartışma kültürü olmadığını
hatırlatarak, gençlerin onlarca can pahasına gerçekleştirdikleri
devrimlerin kolayca demokrasi getiremeyeceğini aktarmıştım.
Ardından bu coğrafyalarda yaşananlar, ne yazık ki görüşlerimin
haklılığını ortaya çıkardı.
Tunus’un
son dört yılı, demokrasi yolunun mayınlı olduğunu tekrar
dünyaya gösterdi. Bunun ardından son aylarda gördüklerimiz de,
şaşırtıcı ama umut verici gelişmeler olarak bu sempatik ülkenin
tarihine eklendi. Şu günlerde 88 yaşının tüm tecrübe dolu,
bilge ve uzlaşmacı kimliğiyle Tunuslular’ın hayranlığını
kazanan, seçimlerin taze galibi Cumhurbaşkanı Beji Caid Essebsi,
evvelsi gün partisinin kongresinde Başbakanlığa tarafsız siyasi
bir ismi, Habib Essid’i atayarak yeni dönemin adını koydu.
Parlamento seçimlerinde partisi Nida Tunsi’nin aldığı %35 oyun
ardından hükümeti kurma görevini üstlenmesi ve AFEK, UPL ve HALK
CEPHESİ oluşumlarıyla bir araya gelerek iktidarını kurmayı
başarmasının ardından, Essebsi, Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinden de %55’le muzaffer çıkarak Tunus halkının
çoğunluğunu ihya etti. Tunuslular artık oldukça ağır
faturalarla yüklü bir dönemin ardından Şubat’ta görevi
devralacak yeni hükümetin ışığıyla ısınıyorlar.
Tunus
bildiğiniz gibi demokrat bir geçmişten gelmiyor. 1881-1956 yılları
arasında Fransız “himayesinde” kalan bu ülkede Habib Burgiba,
1957’den 1987’ye kadar döneme damgasını vurdu. Halkı
tarafından sevilen otoriter Cumhuriyetçi lider, Tunus’un seçimsiz
süren siyasi hayatını ve 1934’te kurulan Düstur Partisi’ni,
bağımsızlığın ilan edildiği 1957’den itibaren sarsılmaz bir
güce eriştirdi. 1987 yılında bir “tıbbi-hukuki” kansız
darbeyle görevden alınan Burgiba, Zeynel Abidin Bin Ali’ye
koltuğunu bu şekilde bırakmak zorunda kaldı. Bin Ali’nin
1989’da “Anayasal Demokratik İttifak” adını alan partisi,
genelde dinci politikalara ve bunları Kuzey Afrika ve Ortadoğu
coğrafyasına taşıyan oluşumlara set çekmeyi görev bildi. Sert
bir tek parti rejimi sayılabilecek yol izleyen Bin Ali, 2010 sonu
bir seyyar satıcı olan Bouazizi’nin kendini yakmasıyla başlayan
gösterilerin ardından 14 Ocak 2011 tarihinde gerçekleşen devrimde
ülkesini terk etmek zorunda kaldı.
Parlamento
Başkanı Mbazaa, 2011’de Başbakan Mohamed Gnanouchi’nin de
etkisiz kalmasının ardından 20 yıldır siyaset bırakmış eski
“Burgibacı” Essebsi’yi 8 ay kadar sonra gerçekleşecek
seçimlere kadar göreve getirdi. Dinci bir siyaset izleyen Nahda
Partisi’nin %37 alarak iktidara geldiği bu yeni sözde bir yıllık
sürecin hedefi, anayasa hazırlanana kadar ülkeyi yönetmekti.
Essebsi, seçimden sonra siyaseti bıraktığını açıkladı. Üç
partili bir Troika’nın başbakanlığını Nahda’dan Hamadi
Jeballi yaptıktan sonra solcu militan Chokri Belaid’in
öldürülmesinin ardından bu isim 2013 Şubatı’nda istifa etti.
Yeni başbakan yine Nahda’dan Ali Laraydh oldu. Bu arada 6 ay sonra
tüm muhalefete birlik çağrısı yapan Essebsi, siyasete döndü ve
Haziran 2012’de Nida Tunis’i kurdu. Troika’nın bir türlü
iktidarı bırakmamasına karşı, solcu Arap Cumhuriyetçisi
Brahmi’nin Temmuz 2013’te öldürülmesini takip eden aylarda,
Bardo’da, Parlemanto’nun önünde 400.000 kişinin katıldığı
bir oturma eylemi düzenlenmesinin ardından, Essebsi ortama
ağırlığını koydu. Nahda lideri Rached Gnanouchi’yle Paris’te
tarihi bir görüşme yaptı ve iktidardan çekilmeye ikna etti.
Sendikalar, İşadamları Birliği UTİCA, barolar ve insan hakları
derneklerinin ortak eylemiyle teknokrat hükümeti başladı ve yeni
Başbakan Mehdi Jamaa hükümeti son seçimlere kadar sürdü.
İslamcı Nahda Partisi’ni Türkiye’de AKP ve Katar’dan başka
destekleyen kalmamıştı. Essebsi’nin seçimi kazanan partisi
“Tunus’a Çağrı” ise, bugün hem bu coğrafyanın hem de
dünyanın ilgi odağı. Önümüzdeki hafta bu deneyimin
öğretilerini mercek altına almak istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.